Aşk ve Sevgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Aşk ve Sevgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ekim 2012 Perşembe

EVLİLİKTE ROMANTİZN CAN ÇEKİŞİYOR !

EVLİLİKTE ROMANTİZM CAN ÇEKİŞİYOR !

Araştırma son yıllardaki evliliklerin neden bitme noktasına gelebildiğini ortaya koydu. Evlilikte romantizmin can çekiştiğinin belirtileri neler? 

Yeni evliler üzerinde yapılan bir araştırma son yıllardaki evliliklerin neden süratle bitme noktasına gelebildiğini bir kez daha ortaya koydu.

Anneannelerimizin ya da annelerimizin fedakârlık ederek, saygı çerçevesinde belki de 50 ya da 60 sene korudukları tatlı romantizmi bakın biz yeni nesil ne kadar yaşatabiliyoruz? İki yıl 6 ay 25 gün…

Aşkın ömrü 3 yıldır kitabının yazarı Frédéric Beigbeder’in iddiası bir kez daha doğrulanmış oldu. Belki özensizlik, belki bencillik belki de hayattaki zorlukların neticesinde diyebiliriz fakat ne acıdır ki evlilikte romantizm artık sadece iki yıl 6 ay 25 gün yaşayabilen bir duygu.

Evliliğin ilk yıldönümünden sonra erkek zayıf kalmak için uğraşmaz ve en acilinden bir göbeğe sahip olur, kadınsa eşine güzel görünmek için harcaması gereken zamanı büyük ihtimalle ev işlerine ve geri kalan en değerli zamanı da kayınvalidesinin dedikodusuna harcar. 


Ve böylece ilişkinin ilk günlerinde bir güvercin kadar kıpır kıpır olan romantizm duyguları bir anda yere serilir.

İngiltere’de beş bin çift üzerinde yapılan bir araştırmada evde kumandanın kontrolünden, dışarıda el ele dolaşmaya kadar bir çok konuda kadın ve erkeklerin aynı oranda haklı olduklarını iddia ettikleri görüldü. 


Yüzde 80′den fazlası kumanda bende olmalı derken, bir yıldan sonra erkeklerin bunu gereksiz görmeleri sonucunda el ele dolaşanların sayısı ise iki elin parmaklarını geçmiyor.

Kaynak: e-güzellik

MÜKEMMEL SEVGİLİ OLUN !

MÜKEMMEL SEVGİLİ OLUN !

Bir erkeğin hayatı boyunca tanıdığı en mükemmel kadın olmayı kim istemez ki! Bu o kadar da zor değil, sadece onun tarafından da bakmanız ve kendinizi onun yerine koymanız gerekir bazen. Tanıdığı en mükemmel kadın olmak için birkaç basit kural var yapmanız ve yapmamanız gereken. Bu ipuçlarına göz atmanızda fayda var.

      Onun Arkadaşlarıyla Vakit Geçirin :


Sevgiliniz ve arkadaşlarıyla oturup maç seyretmeniz ne kadar rahat ve uyumlu olduğunuzu ortaya koyar. Onlarla yakınlaşmanıza ve onları daha iyi tanımanıza yardımcı olur. Sevgiliniz, arkadaşlarına gösterdiğiniz ilgiden memnun kalacak ve size minnettar olacaktır.

      Erkeksi Davranmayın:

Erkek arkadaşınız ve onun arkadaşlarıyla vakit geçirirken yüksek sesle konuşmak, bardağı sertçe masaya vurmak, küfür etmek gibi davranışlardan kaçının. Bu durumda size karşı cins gözüyle bakmakta zorlanacaktır, sizi sevgilisi yerine arkadaşı gibi görmeye başlayacaktır.

      Hediyeler Alın:

İlgilendiği konularla ya da hobileriyle alakalı hediyeler almanız onu ne kadar iyi tanıdığınızın ve onu önemsediğinizin kanıtı olacaktır. Bundan büyük bir mutluluk duyacaktır.

      Sevdiği Bir Organizasyona Bilet Alın:


Favori basket takımının ya da tuttuğu futbol takımının maçına, sevdiği grubun ya da sanatçının konserine bilet almanız ne kadar düşünceli olduğunuzu ve onun önemsediği şeyleri ciddiye aldığınızı gösterecektir.

      Kolaya Kaçan Hediyeler Almaktan Kaçının:

Ailesinden bireyler genelde ona kazak, gömlek gibi hediyeler alacağından sizin de bu tarz şeyler almanız onun gözünde özel olmanızı engelleyebilir.

      Mesaj Atın:


Birlikte geçirdiğiniz zamanla ilgili “Harika bir gündü, teşekkürler.” tarzı kısa ama hoş mesajlar atmanız sizinle daha çok ilgilenmesini sağlayacaktır.

      İki Cümleden Daha Uzun Mesaj Yollamayın:


Erkekler mesaj gibi iletişim araçlarından hoşlanmazlar. Bunları asıl iletişim yolları olarak görmezler. Bu nedenle uzun uzun mesajlar atmanız canlarını sıkacaktır.

      Sevgi Gösterisinde Bulunun:

Yürürken yanağına küçük bir öpücük kondurmanız, arkadaşlarıylayken koluna girip saçını okşamanız onu hem mutlu edecek hem de gururlandıracaktır.

      Sakın Ona Yapışmayın:

Toplum içinde ona fazla sulu davranmanız ciddi görünüşüne gölge düşüreceğinden hoşuna gitmeyecektir. Çünkü erkekler toplum içinde normal haldekinden daha ciddi görünmek isterler. Sürekli öpücükler kondurup kucağına oturmanız ve ilgi bekler şekilde davranmanız onu rahatsız edecektir.

      İç Çamaşırlarınıza Özen Gösterin:

Şık ve seksi iç çamaşırları giymeniz kendinize özen gösterdiğinizi düşünmesini sağlar ve size feminen bir hava katar. Ama bunu yaparken çıkarılması zor ve fazla iddialı iç çamaşırlarından uzak durun.

      Ailesini Ziyaret Edin:

Ailesini ziyaret etmeniz onun sevdiği diğer insanlara da değer verdiğinizi gösterir. Ziyarete giderken hazır şeyler almak yerine ev yapımı yiyecekler götürmeniz buluşmaya ne kadar önem verdiğinizi gösterecektir.

      Hafta sonu Şehirden Uzaklaşın:

Hafta sonunu baş başa ve eğlenerek geçireceğiniz bir yerlere gidin. Deniz kenarı ya da dağ etekleri uygun olabilir. Sörf ya da snowboard gibi aktivitelere katılın. Bu tarz adrenalin salgılatan aktivitelere birlikte katılmanız aranızdaki bağı kuvvetlendirecektir.

      Oda ve Kahvaltıyı seçmeyin:

Oda ve kahvaltı seçimi, birlikte sohbet etmek size romantik gelebilir ama onu mutlu etmeyecektir. Bu tarz eski programlar erkekleri sıkar.

22 Ekim 2012 Pazartesi

İLİŞKİNİZİN PATRONU KİM ?

İLİŞKİNİZİN PATRONU KİM ?

Birlikteliğinizde kimin sözü geçiyor, kim daha baskın? Hemen kalem, kâğıt alın ya da bilgisayarda bir sayfa açıp not alın ve kendinizi test edin!..

1. Televizyon kumandası genelde kimde durur?

A. Bende.
B. Onda.

2. Alış veriş yapmak istiyorsunuz, sevgiliniz ise nefret ediyor…

A. Sevmese de benim için katlanmak zorunda
B. Tek başıma ya da arkadaşlarımla giderim

3. Sinemaya gidiyorsunuz. Siz bir komedi filmine girmek istediniz o da macera filmi istiyor. Sonuç?
A. Komediye gireriz.
B. Macera filmine gireriz.

4. Tatil planlarınızı yaparken genelde…
A. Gideceğimiz yerin seçimini bana bırakır.
B. İstediği yer konusunda beni ikna etmeyi başarır.

5. Kavga ettiğinizde genelde ilk adımı atan kim olur?

A. O tabii ki!
B. Ben giderim, uzatmanın anlamı yok.

6. Hiç hoşlanmadığınız bir arkadaşı var, görüşmemelerini ondan ister misiniz?
A. Birlikteysek böyle bir hakkım var, ya ben ya o. Bir tercih yapmalı.
B. Ondan böyle bir şey isteyemem, ona saygımdan dolayı sesimi çıkartmam.

7. Çok yoğun ve geç saatlere kadar çalışmasını gerektirecek ama çok zevk alacağı bir iş teklifi aldı.
A. Kabul edemez. Birlikte geçireceğimiz zaman daha değerli, zevk alıp daha az çalışacağı başka işler de bulabilir.
B. Gerçekten istediği bir işse bana sormadan karar verir zaten.

8. Hiç istemediği halde sadece size eşlik etmek için dans kursuna katılır mı?
A. Evet.
B. Hayır.

9. Uzun süre bir kafede oturup karşı tarafı beklemesi gereken bir kişi var bu siz misiniz, o mu?
A. O.
B. Ben.

10. Buluşma zamanlarınız genelde size göre mi ona göre mi ayarlanır?
A. Bana göre.
B. Ona göre.

Şimdi sonuçlara bakalım
A’lar çoğunluktaysa
İpler sizin elinizde. Baskın olan taraf sizsiniz. Genelde kararları, yapılması ve yapılmaması gerekleri siz belirliyorsunuz. Bu sizin açınızdan iyi bir şey olsa da dozunu iyi ayarlamanız da yarar var.

B’ler çoğunluktaysa
İpleri kaptırmışsınız! Genelde sizin değil onun istedikleri daha ön planda. Planlar ve yapılacaklar onun istekleri doğrultusunda yapılıyor. Biraz daha kontrolü ele almanızda yarar var!

Kaynak: e-güzellik

12 Ekim 2012 Cuma

AŞKI VE ROMANTİZİMİ BESLEYEN DAVRANIŞLAR NEDİR ?

AŞKI VE ROMANTİZİMİ BESLEYEN DAVRANIŞLAR NEDİR ?


Uzmanlar; çiçek almanın, iltifatlar etmenin, aşkı ve romantizmi beslediğini söylüyor ve ekliyor “Ama sadece canı isteyince Romeo’ya dönen sevgili aşkın dengesini bozar”. İşte uzman gözüyle aşkı ve romantizmi besleyen ve bozan davranışlar…

Mum ışığında baş başa yenilen bir akşam yemeği, söylenen güzel sözler… Tüm bunlar duygusal bir ilişkiyi canlı tutmak için yeterli mi? Medical Park Fatih Hastanesi’nden Klinik Psikolog Sinem Demir, romantik tutumların duygusal ilişkilerdeki yerini anlattı.

- Romantik davranış ve tutumlar, kişiden kişiye değişebilir, farklı kültürlerde farklı anlamlar içerebilir. Ancak zaman içerisinde varlığını sürdürmüş bazı ‘doğru romantik davranışlardan söz edilebilir. Kapıdan girerken/çıkarken erkeğin kadına öncelik vermesi, karşılıklı sevgi sözcükleri söylemek, duygusal bir şarkıda dans etmek, mum ışığında yemek yemek gibi… Bu davranışlar, yeni başlayan bir ilişkide ilk izlenimi olumlu yönde etkileyebilir. Ancak bu tür duygusal jestlerin, uzun süreli bir ilişkide duygusal tatmine katkısı, ilişkideki diğer tutumların nasıl olduğuna bağlıdır.

- Romantizm, karşılıklı tutumlardan beslenir. Erkek kadar kadının da, romantizmi besleyecek tutum ve davranışları olması beklenir. Ancak toplumun genel yargılarına bakarsak; genellikle kadından hem ‘erkeğini’ süslü-bakımlı bir şekilde karşılaması beklenir, hem de toplumsal bilinçaltının derinliklerinde, kadının fazla süslü-işveli olması doğru bulunmaz.

Diğer yandan, kadının bakımlı olmasına belli bir toplumsal izin varken, erkeğin eşine ilgili davranmasına izin çıkmamış gibi gözükmektedir. Bu da, ‘cicim ayları geçince görürsünüz’ olgusuyla ilişkili olabilir. Kadın bir süre bakımlı olur, erkek bir süre bu özenli hallere, yarı şaka yarı ciddi bir romantizm ile karşılık verir. Ancak zamanla geri çekilme başlar ve toplumsal bilinçaltındaki ‘evli kadın-erkek rolleri’ galip gelmeye başlar.

Geyşa kadın mı olmalı?
- Bütün romantik davranışların tek taraftan beklenmemesi gerekir. Bir ilişkide, sadece kadının bakımlı-ilgili bir ‘süper kadın’ olup olmadığına göre şekillenen bir ‘geyşa beklentisi’ pek gerçekçi değildir. Benzer şekilde, romantik tutumların erkekten beklenmesi de; hem erkeğe haksızlık, hem de kadının rolünün ‘sadece bekleyen, pasif’ bir konumda kalması açısından karşılıklı adaletsizlik gibi gözükmektedir.

- Romantizmde önemli diğer bir unsur da davranış ve tutumların ‘tutarlı’ olmasıdır. Normal zamanlarda ilgisiz davranan, kaba saba hareketlerde bulunan, hatta argo, küfür ve şiddetten kaçınmayıp, birdenbire romantik davranışlar sergileyen bir sevgili, ilişkinin dengesini bozar. Karşısındaki kişi nasıl davranması ya da neler hissetmesi gerektiğini bilemeyerek, bu ani romantik tutumların ne anlama geldiğini anlamayarak bocalar. Bu da ilişkiyi olumsuz yönde etkiler.

Alaycı şakalardan uzak durun
- Özellikle başkalarının (akrabalar, arkadaşlar) yanında eşini küçümseyen sözler sarf etmek, ‘espri’ adı altında olsa bile, duygusal ilişkinin vereceği tatmin duygusunu zayıflatır. Bir araştırmanın bulgularına göre, olumlu nitelikte şakalar yapılan ilişkilerdeki duygusal tatmin duygusu yüksek bulunurken, olumsuz/aşağılayıcı şakaların olduğu ilişkilerde ise tam tersi gözlenmiş. Bu tür davranışların ilişkideki genel tutum haline gelmesi, nadiren sergilenen romantik davranışların etkisini azaltabilir.

11 Ekim 2012 Perşembe

MUTLU OLMANIN YOLLARI

MUTLU OLMANIN YOLLARI

MUTLU OLMANIN YOLLARI
MUTLU OLMANIN YOLLARI
Sıkıntıları, üzüntüleri bir kenara atmak oldukça zor gözükse de insan istedikten sonra hepsinden kurtulabilir. Artık mutlu olmak benim de hakkım diyorsanız bu önerileri dikkate almalısınız:

İnsan zihninin dinç kalabilmesi için geleceğe dönük hiçbir endişeli fikir taşımaması gerekir. İnsanın yaşanmış bitmiş olan geçmişteki kötü anı ve acı hatıraları, güncel olaylardan hareketle bugüne asla taşımaması gerekir.
Stresli ve gergin bir hayat beyinde geri dönüşümsüz hücre göçüne yol açmaktadır. Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Arif Verimli bu konuda önemli uyarılarda bulunuyor.

- Asla bir eleştiri, öneri ya da teklif karşısında yetersizlik duygusuna kapılmayın.

- Asla kusursuz bir insan olmaya çalışmayın.

- Başkalarına hoş görünmek için şirinlik ve fedakarlık yapmayın, yapmak zorunda olduğunuzu düşünmeyin.

- 24 saati 3'e bölün. 8 saat uyuyun, 8 saat çalışın ve kalan 8 saatte lütfen sizi mutlu edecek bir şeyi yapın. Hobiler edinin, spor yapın, sanatsal faaliyetleri izleyin, sergileri gezin.

- Size yapılan eleştirileri reddedilmişlik olarak algılamayın.

- Mükemmeli değil elinizden geleni yapın.

- Kimse için önyargı taşımayın ve herkese karşı içinizden geldiği gibi davranın.

- Başkalarınca beğenilmek ve takdir edilmek beklentisi taşımayın, hiç kimsenin sevgisine muhtaç olmayacak kadar kendinizi sevin.

- Sizin doğrularınızın başkalarının doğruları olmayabileceğini bilin.

- Çevrenizdeki insanların hareket ve davranışlarını denetlemeyin, hiç kimsenin beyninden geçenleri okumaya ve yorumlamaya kalkışmayın, kimsenin de dillendirmediğiniz müddetçe sizin beyninizi okumasını beklemeyin.

- Çok okuyun. Okumayı ertelemeyin, okumaya yaşınız ilerlese bile devam edin. Çünkü okumak zihinsel faaliyetleri çalıştırır.

- Çok gergin ve kaygılı olduğunuz zaman şu nefes egzersizini yapın; iyi bir nefes almak iyi bir nefes vermekle başlar. Ağır derin ve sessiz olun. Nefes egzersizine başlamadan önce, sağ elinizi göbeğinizin hemen altına koyun, sol elinizi göğsünüzün üzerine koyun ve gözlerinizi kapatın. Nefes almadan önce ciğerinizi iyice boşaltın. Yeni bir nefes almak için birkaç saniye bekleyin. Ard arda iki derin nefes aldıktan sonra kesinlikle 4-5 kez de normal nefes alın. Tüm bu işlemleri günde 40 kez yapın ve bunu alışkanlık haline getirin.

- Akraba, aile ve kök bağlarınızı koparmayın. En azından özel günlerde onlarla olun.

nice  mutlu  yıllara hep beraber

 

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Bluehost Coupons